Türkiye, deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, depremzede çocuklara gönderilen oyuncaklar arasından yüksek ses çıkaran oyuncaklar da çıkıyor. Depremzede aileler çocuklarının korktuğunu söylerken Uzman Psikolog Ayben Ertem, oyun ve oyuncakların iyileştirici gücüne vurgu yapıyor ve “Yüksek ses çıkaran ve şiddet içeren oyuncaklardan uzak durulmalı” diyor.
OYUN, ÇOCUKLARIN DİLİDİR
Çocuklar kendilerini, duygularını en iyi oyunla ifade ederler. Doğal, afetler, felaketler, travmatik olaylar sonrası da oyun yine iyileştirici etki yaratır, duygularını ifade etmeleri için olmazsa olmazdır. Çocuklar kontrolde olamadıkları olaylar üzerinde oyunla kontrolde olmaya çalışırlar. Oyunun gücünde iletişim çok önemlidir. Yaşanan travmatik olaylar sonrası konuşmak, duyguların ifade edilmesi çok önemlidir. Oyun da çocukların dilidir ve en iyi iletişim yöntemlerinden biridir ve duygularını oyun aracılığıyla ifade ederler.
Deprem bölgesine oyun, oyuncak veya kitap gönderirken iyileştirici nitelikli olanlardan gönderilmesi daha faydalı olacaktır. Boya kalemleri, kâğıtlar, resim defterleri, oyun hamurları, kil, çocukların duygularını ifade edebilecekleri en güzel araçlardandır. Ayrıca acil yardım personellerini oyunlarında canlandırmak isteyebilirler. Burada da ambulans, itfaiye araçları, insan figürleri, süper kahramanlar, kamyon, kamyonet, vinç vb. gibi oyuncaklar da gönderilebilir. Elbette bu oyuncakla oynayıp oynamamayı çocuk seçer. İstemezse almamalıdır. Bu oyunlar, çocukların süreci kendi kendilerine ya da diğer çocuklarla birlikte tekrar canlandırmak adına faydalıdır ve ileride uzmanla çalışırken de fayda sağlayacaktır. Yumuşak pelüş oyuncaklara ek olarak insan figürleri, ağaç figürleri gönderilebilir.
CANLANDIRMA OYUNLARI ‘DUYARSIZLAŞTIRMA’ SAĞLAR
Amerika’daki kasırgalardan birinin hemen sonrası çocuklar oyuncak bulamadığında brokolileri ağaç olarak, konservelerin sularını da deniz suyu gibi kullanarak felaketi yeniden canlandırmaya çalışmışlar defalarca. Olayları tekrar tekrar canlandırarak ‘duyarsızlaştırma’ yapıyorlar ve gücü kendi ellerine geçirerek de iyileşmeye çalışıyorlar. Gerçek yaşamda kontrol onlarda değil ne yazık ki.Terapötik kitaplar da bu zorlu süreçte oldukça etkili olur. Hayvan figürleriyle anlatılan hikâyeler, dostluk, arkadaşlık, yardımlaşma, dayanıklılık, çeşitli duygular ile ilgili sıcacık hikayeler fayda sağlar.