Yaptığınız fedakârlığı yüzüne vurmayın

Anne babalar, çocukları için yaptıkları fedakârlıkları “Senin için saçımı süpürge ettim”, “Senin için nelere katlandım bir bilsen” gibi sözlerle sık sık dile getiriyor. Çocuklar ise çok sık duydukları fedakârlık sözlerinden dolayı derin bir suçluluk duygusu hissedebiliyorlar…

Anne babalar, çocukları için ne kadar büyük fedakârlıklar yaptıklarını her fırsatta söylüyorlar. Bunu neden yapıyorlar?

Ramazan Saygın Şimşek (Uzman Psikolog): Anne babalar yaptıkları fedakârlıkları söylerken iyi niyetliler, ancak çocuklar bu cümleleri duyduklarında bir yükün altında kaldıklarını hissediyor olabilirler. Ebeveynler, derinde yatan başka psikolojik sebeplerle, yaşlılıkta oluşacak bakım ihtiyacı, kendilerine saygısızlık yapılmaması beklentisi, bu yatırımların ileride karşılığının maddi ve manevi olarak kendilerine verilmesi, takdir görme ihtiyacı, yetersiz ebeveynlik algısı, kendilerine minnet duyulması için ‘bilinç dışı’ bir şekilde bu tür sözleri söyleyebiliyorlar.

Rabia Ünsaldı Köle (Uzman Psikolog): Anne baba olmak başlı başına bir fedakârlık meselesi. Anne ve baba çocuk yetiştirmenin bu kadar yorucu olabileceğini, hayatlarındaki hemen her şeyin önüne geçerek sürekli zaman, ilgi, sorumluluk, uğraş ve enerji gerektirdiğini ancak çocuk sahibi olduktan sonra yaşayarak öğreniyorlar. Duygusal açıdan çocuklarına karşı tarifsiz bir sevgi ve şefkat hissediyorlar ve onlar için pek çok zorluğa katlanabiliyorlar. Bu nedenle de verdikleri emek ve çabaya ilişkin olarak çocuklarından bekledikleri karşılığı (saygı, söz dinleme, önemsenme vb.) göremediklerinde hayal kırıklığı yaşıyor olabilirler.

Onların bunu çokça dile getirmesi çocuğu nasıl etkiliyor peki?

Ramazan Saygın Şimşek: Bir duyguyu nasıl dile getirdiğimiz çok önemlidir. Çocuklar, onlara söylenen sözleri, yetişkinlerin mantık yapısı içinde değerlendiremez. Aksine daha çok duygusal yansımalarını hissederler. Böylesi sözlerden dolayı ilk olarak ‘suçluluk’ hissederler. “Demek ki ben annemi babamı üzüyorum. Onlar benim yüzümden kötü hissediyorlar” diye düşünür ki bu durum çocuğun birçok olumsuz duygu yaşamasına ve olumsuz davranışlar sergilemesine neden olur. Ardından gelen “Demek ki ben bu evde, bu aileye yük olan birisiyim. Sevilmeyi hak eden birisi değilim” gibi düşünceler de değersizlik hissine sebep olur.

Rabia Ünsaldı Köle: Anne ve babalarının istediği gibi bir çocuk olmadıklarını, onlara yük olduklarını, onların istediği gibi davranmazlarsa, beklentilerini karşılamazsa hatalı olacaklarını ve sevilmeyeceklerini düşünürler. Sürekli ebeveynlerini memnun etmeye çalışan ya da bu yükten kurtulmak için onlardan kaçarcasına uzak kalmaya çalışan gençler olurlar. Ebeveyniyle ilişkisi bu şekilde yapılanan çocuklar ise, muhtemelen ilerideki hayatlarında diğer insanları memnun etmeye ve onların beklentilerini karşılamaya çalışan, bir başka deyişle, diğerlerinden onay alarak kendisini değerli hisseden gençlere ve yetişkinlere dönüşürler.

Anne babalara çocukların karamsarlığa düşmemesi için önerileriniz neler?

Ramazan Saygın Şimşek: Ebeveynlerin cevaplaması gereken bazı önemli sorular var. “Bizler nasıl sağlıklı birer ebeveyn olabiliriz? Acaba eşimle olan ilişkim çocukları sağlıklı, güvenli, mutlu ve huzurlu bir ortamda büyütebilmek için uygun ve yeterli mi? Çocuğun fiziksel ve bedensel ihtiyaçlarının yanında duygusal, ruhsal, psikolojik gelişimini de biliyor muyuz? Bir çocuğun temel psikolojik ihtiyaçları nelerdir? Sağlıklı bir birey olması, kendini değerli, özgüvenli, sevilen birisi olarak hissetmesi için neler yapmalı, nasıl yaklaşmalıyız? Çocuğun duygu dünyası, zihinsel özellikleri, beklentileri, ihtiyaçları hangi yaşta nasıl farklılıklar gösteriyor?” gibi birçok sorunun cevabını bulmaya çalışırlarsa çocuklar da kendilerini değerli ve özel hissederler. Çocukluk döneminde sevilen ve değerli hisseden umutlu olur, kolay kolay karamsar olmaz. Yaşam sevinci yüksek olur. Tüm ebeveynlerin ortak arzusu çocuklarının mutlu olmasıysa eğer cevaplarını aramaya çalıştığımız sorular bunlar olmalı.

Rabia Ünsaldı Köle: Çocuklar, büyüdükleri ortamlarda kendilerine söylenilen sözlerden daha çok gözlemledikleri davranışlarla şekillenir ve deneyim elde ederler. Kendisi için uykusuz kalan, hastayken başında bekleyen, onunla ders çalışan, erkenden kalkıp kahvaltısını hazırlayan, onu daha iyi bir okula göndermek için daha çok çalışan, çok istedikleri bir şeyden onun isteği ya da ihtiyacını karşılamak için kolayca vazgeçebilen anne ve babasını görerek büyüyen çocuklar sevdikleri ve aileleri için fedakârlık yapmayı öğrenirler. Bu yapılanlar için kendisini kötü hissettirmeyen, suçluluk hissettirmeyen ve karşılık beklentisi yüklemeyen anne ve babalarına bağlı kalırlar tıpkı anne ve babalarının onlara bağlı olduğu gibi. Saygılı davrandığınız, sınırlarını öğrettiğiniz ve çokça sevgi verdiğiniz çocuklarınızla ilişkileriniz için endişelenmeyin. Mutlaka sizi bir şekilde anlarlar ve ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olurlar.

İlişkili Yazılar

spot_img

SON YAZILAR