Bağışıklık son bir yılın en büyük tartışma konularının başında geliyor. Üstelik sadece yaşam biçimimiz değil, duygusal olarak yaşadıklarımız da bağışıklığımızı doğrudan etkiliyor. Peki, çocukların bağışıklığını güçlendirmek için neler yapılmalı? Uzmanlar “Hayatı dengede yaşayın” diyor.
Çocukların bağışıklığını güçlendirmek için ne yapmalıyız?
Prof. Dr. Ateş Kara (Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı): Özellikle pandemi döneminde sıklıkla altını çizdiğimiz konuların başında bağışıklık sistemini güçlendirmek geliyor. Çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için doğal ve dengeli beslenme, uyku, stresten uzak olmak, su tüketimi, vitamin ve mineral eksikliklerinin giderilmesi çok önemli. Günümüzde çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiriyor. Dersler sebebiyle de 8-10 saat bilgisayar veya tabletin karşısında duran çocuklar var. Oysa güçlü bağışıklık için hareket de çok önemlidir. Bu sebeple ailece etkinlikler tertip edilmeli, her türlü güvenlik önlemi alınarak zaman zaman açık havada, eğer bu mümkün değilse ev ortamında egzersiz yapılmalı. Haftada bir iki kez balık tüketmek Omega 3 açısından yeterli olacaktır. D vitamini de çok önemli, eğer eksikse tamamlanmalı. İyi beslenme, uyku ve stresi azaltmanın yanı sıra düzenli egzersiz yapmak bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olur. Egzersiz ile bağışıklık sistemi güçlenir ve vücudumuzdaki direnci arttırarak bizi tehdit eden mikroorganizmalarla mücadele edecek olan doğal savunma hücrelerini hem sayısal hem de fonksiyonel olarak artırır. Ancak çok yoğun ve aşırı egzersizden de kaçınmak gerekir. Çünkü vücudumuzdaki bazı besin maddeleri, vitamin ve mineraller çok hızlı kullanılır, eksikliği de zamanla ortaya çıkar; bu da bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hasta olma riskimizi artırır. Her şey dengede olmalıdır.
Peki çocuğun bağışıklığını duygusal olarak nasıl güçlendirebiliriz?
Prof. Dr. Neriman Aral (Ankara Üniversitesi, Çocuk Gelişimi): İnsan yaşamında önemli bir yer tutan, bağımsız bir yaşam için gerekli olan beslenme, barınma, uyku, arkadaşlık kurma, bir gruba ait olma, özgürlük ve bağımsızlık kazanma, sorumluluk alma gibi fiziksel ve sosyal temel ihtiyaçların zamanında ve yeterli derecede karşılanması çocukların sağlığını, mutluluğunu ve gelişimini olumlu yönde etkiler. Yeterli ve dengeli beslenemeyen, temizliği iyi yapılmayan, uyku ihtiyacı, dinlenme ihtiyacı karşılanmayan, sorumluk verilmeyen, en temel becerileri bile kendi başına yapmasına fırsat verilmeyen, etkili iletişim kurulmayan çocuklar hem fiziksel hem de psikolojik açıdan beklenen performans düzeyine ulaşmakta zorlanır, huzursuz ve mutsuz olur. Çocuğun huzursuz ve mutsuz olması ise ailedeki dengenin bozulmasına yol açar. Böyle bir ortamın olmaması için ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte etkili zaman geçirmesi, sevgi dolu birliktelik yaşaması ve bunu yaşam biçimi haline getirmeyi gerçekten istemesi gerekir. Sevgi, çocuğun da en önemli gereksinimlerinden biridir ve ebeveynler sevgiyi çocuklarına karşılıksız sunmalıdır. Unutmamak gerekir ki sevilen çocuk, sevmeyi de öğrenir. Çünkü bu durum çocukların genel bağışıklığını da etkileyecektir kuşkusuz.
Anne babalara önerileriniz neler?
Prof. Dr. Ateş Kara:
- Ailece dengeli beslenmeyi ihmâl etmeyin, abur cuburdan uzak durun.
- Bol bol su içmeye özen gösterin.
- Kuru yemiş, meyve ve sebze tüketin.
- Düzenli olarak egzersiz yapın, hareket edin.
- Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın, her gün bir adet yumurta tüketin.
- Öğün atlamayın, hareket edin, temiz hava alın.
- Birlikte eğlenin, gülün, sohbet edin, hayatı dengede yaşayın.
Prof. Dr. Neriman Aral:
- Çocuklarınızla etkili zaman geçirmek için planlar yapın ve bu olanlara uyun.
- Çocuklarınızla konuşurken göz kontağı kurun.
- Aile içinde günü değerlendirin, sohbet edin.
- Bol bol oyun oynayın, birlikte faaliyetler yapın. Kitap okumak, yemek yapmak vb.
- Çocuklara bazı sorumluluklar verin, seçim yapmaları için onlara fırsatlar tanıyın.
- Çocukla iletişim kurarken ona odaklanın, elinizdeki tableti telefonu bırakın, sadece çocukla ilgilenin.
- Çocuğunuzu sevin, gerçekten sevin. Unutmayın, değer verilmeyen, tutarsız, aşırı koruyucu, baskıcı bir tutuma maruz kalan çocuğun gelişiminde ve ruh sağlığında geri dönüşü olmayan birçok sorun ortaya çıkar.
- Temel ihtiyaçlarını karşılaması konusunda ona destek olun. Çocukların güven ortamına ihtiyacı vardır.