Çocuklara depremle ilgili psikolojik destek nasıl verilmeli?

Çocuk Gelişimi Uzmanı Bayram Deleş, çocukları yaşanan olaylar hakkında bilgilendirmenin öneminin altını çiziyor ve “Çocuklar anlamadıkları şeylerden korkarkar. İşte bu yüzden olumsuz yaşantıların çoğu ‘travma’ olarak kalabilir” diyor. İşte Bayram Deleş’in önerileri…

“Deprem bölgesine bol bol oyuncak göndermeliyiz”

Deprem bölgesine temel ihtiyaçların yanında bol bol oyuncak göndermeliyiz. Çünkü olumsuz durumlarda çocuk sözel olarak kendini ifade etmekte zorlanabilir. Bu nedenle çocukla iletişim kanalı oluşturmak ve duygusunu anlayabilmek için oyunlar oynanabilir, resimler yapılabilir.

Anne babalar da belki de hayatlarında ilk kez bu durumla karşılaştıkları için ne yapacaklarını bilemiyor olabilirler. Bu durumda ailelerin çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun şekilde depremi açıklamaları doğru bir yaklaşım olacaktır.

“Basit cümlelerle yaşanan durum çocuklara aktarılmalı”

3 yaş altındaki çocuklar durumu çok fazla anlamlandıramazlar. Onlar için en anlamlı şey anne babanın duygularıdır. Çocuklar annelerini/babalarını izleyip tepkisinden, yüz ifadesinden, ses tonundan olayın büyük olup olmadığına, korkutucu olup olmadığına ilişkin ipuçlarını alır ve ona göre davranırlar. Bu nedenle üç yaş altındaki çocuğa sahip ebeveynlerin çocuğuyla bol bol temas halinde olması çocuğun kendini güvende hissetmesine katkı sağlar.

3 yaş üstü çocuklar ise depremin ne olduğunu bilmedikleri için olayı konumlandıramazlar. Bu nedenle yağmur/kar yağışı gibi depremin de doğal bir olay olduğunu çocuğa anlatabilirsiniz. Anlatım sırasında olayı hikayeleştirerek ya da somutlaştırarak anlatmanız çocuğun kalıcı öğrenmesini destekler.

Depremle ilgili çocuklara söylenmemesi gerekenler!

Örneğin; ders çalışmayı sevmeyen çocuğunuza depremi bir cezalandırma gibi kullanmak doğru değildir. ‘’Bak gördün mü derslerine çalışmazsan böyle deprem olur işte’’ ya da anne baba olarak ‘’Biz ölürsek çok üzülürsün, bu yüzden oku, derslerine çalış’’ gibi anlamı çok yüksek ama bir o kadar da zedeleyici ifadeler kullanılmamalıdır.

Bazı ebeveynler ise deprem gibi doğal afetleri dini-manevi değerlerle eşleştirerek çocuklara ciddi suçluluk duyguları yükleyebiliyorlar. Örneğin; ‘’Dünyanın sonu geldi’’ ‘’Bu bir uyarıcı’’ gibi cümleler aileleri zaten olumsuz etkilemektedir ama çocukları çok daha derinden etkiler. Bu durumda çocuklarda ”Allah tarafından kötü çocuk olduğum için bunu hakkettim” gibi inançlar oluşabilir.

Ve son olarak ”Deprem diye bir gerçek var. Çocuğu bir fanus içinde büyütemeyiz.” diyerek her şeyi çocukların yanında konuşmak ve enkaz görüntülerini izlemelerini sağlamak doğru bir yaklaşım değildir. Bu durum çocuğun duygularının örselenmesine, kaygı yaşamasına neden olur.

İlişkili Yazılar

spot_img

SON YAZILAR